"bak" dedi " hiçbir şey gördüğün gibi değil"
"her şey göründüğü gibidir"
"ama sen yine de yaşarsın
görmek istediğin gibi"
Aslında pek anlamadım önce
ne dediğini, demek istediğini
iki gözüm var benim; önce bakar sonra görürüm
Örülen aslında demek istediğimmiş!
Bir adım atacağım, atıyorum ve attım
kim gördü, kimse
gözümü kapatıyorum şimdi
adımı atacağım, atıyorum ve attım
bunu 'ben' bile görmedi
bir asıl daha var ki o çok ince
'var' bir şeyler, bir sürü hem de
yürür onlar ayaksız, k-uyruksuz
ama ha görmüşsün ha görmemişsin
var bir şeyler y'ürür;
bir sürü hem de
ol ki gördü her şeyi gözün
tanıdı o şey'i olması gerektiği gibi
hep gibilerle mi yaşayacaksın be oğlum
uyansan gözün açık uyanmasan kapalı
yani şimdi;
uyansan ne olur
uyanmasan ne?
25 Ocak 2008 Cuma
24 Ocak 2008 Perşembe
tavşanı bulmak.
tiz seslerin varlığında bir mücadele.
bassları henüz duyamıyorsun,
belkide duymak istemiyorsun
sadece sessizliğin sakinliği mevcut.
yanaklarının kızardığını hissediyorsun
aklına hep güzel şeyler geliyor
bir düzen arıyorsun bedeninde
oturduğun yer şimdi rahat geliyor.
bacakların hareket istiyor gibi
biraz da kolunu oynatsan
hiç bir yerin uyuşmayacak
kendini biraz zorlamanın sıkıntısı bu
birazdan geçecek...
adını koyamadığın videoları oynatıyorsun
benliğinin arşivinde
belki geleceği düşünüyorsun
kafandaki geçmişinde
kendin olmanın yolunun
nereden geçtiği soruyorsun.
ahh be plaki.
daha yeni uyanıyorsun...
bassları henüz duyamıyorsun,
belkide duymak istemiyorsun
sadece sessizliğin sakinliği mevcut.
yanaklarının kızardığını hissediyorsun
aklına hep güzel şeyler geliyor
bir düzen arıyorsun bedeninde
oturduğun yer şimdi rahat geliyor.
bacakların hareket istiyor gibi
biraz da kolunu oynatsan
hiç bir yerin uyuşmayacak
kendini biraz zorlamanın sıkıntısı bu
birazdan geçecek...
adını koyamadığın videoları oynatıyorsun
benliğinin arşivinde
belki geleceği düşünüyorsun
kafandaki geçmişinde
kendin olmanın yolunun
nereden geçtiği soruyorsun.
ahh be plaki.
daha yeni uyanıyorsun...
kayıp giderken ne güzeldi
yumurta sarısı akşamlarda
hep seni özledi bu aklım
çırpındı gözlerim gel diye
gelmedin, çok üzüldü sol yanım
fallarımda çıkmadı yollar
yollarıma çıkmadı hayvanlar
kepenkleri açmadı dükkanlar
eti cin yiyemedim ona ağladım
hep seni özledi bu aklım
çırpındı gözlerim gel diye
gelmedin, çok üzüldü sol yanım
fallarımda çıkmadı yollar
yollarıma çıkmadı hayvanlar
kepenkleri açmadı dükkanlar
eti cin yiyemedim ona ağladım
16 Ocak 2008 Çarşamba
15 Ocak 2008 Salı
Türk Sanat Aleminin Agır Topu...
Öncelikle belirtmem gerekirse bu yazımı biraz aşağıda olan "2 kere değdin, gördüm" adlı saçmalığıma hitap etmek istiyorum. hani bilelim öyle konuşalım. dimi tansu?
Şimdi öyle bir nesil yetiştiki ( tiki uzantısına dikkat çekerim) bazı şeyleri hep beraber gördük geçirdik. Aynı şeylere güldük evet, aynı futbolcu kartları ile oynadık, aynı dergilere bakıp mastürbasyon yaptık, aynı abur cuburlardan yedik. Yedik ama yedik te ne oldu? Özüne bakarsak (ki bu ben oluyorum) hiçbirşey olmadı. Kısaca, gelmek istediğim konuya hala gelemedim o yüzden saçmalıyorum. ehe
Ele avuca almak istediğim konu, "homofobik" bir toplum oluşumuzun tuhaf nedenlerinden biri. Zaten önceki yazıma hitaben dediğim için akıllı olan bünyelerin bi ince anlaması gerekiyor. Anladın dimi gözüm?
Efenim, şimdi bu 9 aylık adlı "top" ile oynanan oyunu hepimiz oynamışızdır. Oyunda top auta çıkarsa yada (isteğe göre) kaleci topu havada tutarsa ve 2 kere topa dokunan olursa kaleye geçiyordu. Evet, burayı biliyoruz zaten. Şimdi kalede iken 9 adet gol yenirse ( ve bunu ilk önce kim yerse) "Anne" oluyordu. Evet benim tıkandığım konu burası. Anne olmak konusunda hiçbir zaman gocunmam olmamıştır, ki hala da yok öyle birşey. Yani sonuçta şakacıktan anne oluyorsun 2 rekat eğleniyorsun kendi aranda gibi bir durum var bu işin özünde. Lakin benim çocukluğumda bunu kabullenemezdi hiç kimse. Anne olunca oynayan herkes ırzına geçmiş gibi görürdü durumu. Bundan bir zevk alınırdı. Keza Anne olan taraf için ise içler acısı bir durum mevcut idi. Gururuna yediremezdi. Kısa sonuç olarak bir erkeğin karşı cins ile alakalı her benzetmesi bir felaket ile sonuçlanırdı. karşı tarafta ki adama her türlü yapılan ibne özneli hareketlerde büyük zevk alınırdı. Çünkü karşı tarafa yüklenince kendisinin erkek olduğunu sanan erkekler mevcut idi etrafımızda.
Ben şahsım olarak bu durumda anneliğe maruz kalmışlığım oldu. Ama hiçbir zaman böyle birşeyden gocunmadım. yani ben istisna olabiirim ama 10 yaşında bir çocuğun bundan alınması "homofobik" olması ve hatta ilerleyen zamanlardında belki de bu yüzden "gizli gay" olması kaçınılmaz bir durumdur. Zamanında "olum topmusun" lan diyen tiplerin şimdi kıyıda köşede bıyıklı adamlarla( bu bıyıklı adamaların içeriği bende gizli) alengirli işlere girdiğini görüyorum. Evet o nesilde Anne olmayı sorun etmemiş olan ben ( kendimce tabi) sağklıklı yetiştiğimi düşünürek tüm galatasaray camiasının allah belasını versin diyorum...!
Topmusun oğluuummm?
Şimdi öyle bir nesil yetiştiki ( tiki uzantısına dikkat çekerim) bazı şeyleri hep beraber gördük geçirdik. Aynı şeylere güldük evet, aynı futbolcu kartları ile oynadık, aynı dergilere bakıp mastürbasyon yaptık, aynı abur cuburlardan yedik. Yedik ama yedik te ne oldu? Özüne bakarsak (ki bu ben oluyorum) hiçbirşey olmadı. Kısaca, gelmek istediğim konuya hala gelemedim o yüzden saçmalıyorum. ehe
Ele avuca almak istediğim konu, "homofobik" bir toplum oluşumuzun tuhaf nedenlerinden biri. Zaten önceki yazıma hitaben dediğim için akıllı olan bünyelerin bi ince anlaması gerekiyor. Anladın dimi gözüm?
Efenim, şimdi bu 9 aylık adlı "top" ile oynanan oyunu hepimiz oynamışızdır. Oyunda top auta çıkarsa yada (isteğe göre) kaleci topu havada tutarsa ve 2 kere topa dokunan olursa kaleye geçiyordu. Evet, burayı biliyoruz zaten. Şimdi kalede iken 9 adet gol yenirse ( ve bunu ilk önce kim yerse) "Anne" oluyordu. Evet benim tıkandığım konu burası. Anne olmak konusunda hiçbir zaman gocunmam olmamıştır, ki hala da yok öyle birşey. Yani sonuçta şakacıktan anne oluyorsun 2 rekat eğleniyorsun kendi aranda gibi bir durum var bu işin özünde. Lakin benim çocukluğumda bunu kabullenemezdi hiç kimse. Anne olunca oynayan herkes ırzına geçmiş gibi görürdü durumu. Bundan bir zevk alınırdı. Keza Anne olan taraf için ise içler acısı bir durum mevcut idi. Gururuna yediremezdi. Kısa sonuç olarak bir erkeğin karşı cins ile alakalı her benzetmesi bir felaket ile sonuçlanırdı. karşı tarafta ki adama her türlü yapılan ibne özneli hareketlerde büyük zevk alınırdı. Çünkü karşı tarafa yüklenince kendisinin erkek olduğunu sanan erkekler mevcut idi etrafımızda.
Ben şahsım olarak bu durumda anneliğe maruz kalmışlığım oldu. Ama hiçbir zaman böyle birşeyden gocunmadım. yani ben istisna olabiirim ama 10 yaşında bir çocuğun bundan alınması "homofobik" olması ve hatta ilerleyen zamanlardında belki de bu yüzden "gizli gay" olması kaçınılmaz bir durumdur. Zamanında "olum topmusun" lan diyen tiplerin şimdi kıyıda köşede bıyıklı adamlarla( bu bıyıklı adamaların içeriği bende gizli) alengirli işlere girdiğini görüyorum. Evet o nesilde Anne olmayı sorun etmemiş olan ben ( kendimce tabi) sağklıklı yetiştiğimi düşünürek tüm galatasaray camiasının allah belasını versin diyorum...!
Topmusun oğluuummm?
14 Ocak 2008 Pazartesi
ah ulan devran
"ulan" dedim "bu ne biçim kaderdir?"
benim gibisine rakı içmek bile helaldir
ala vere gide gele bu piyasada
sandımdı sırtımdaki demirden bir semerdir
geç bunları diyorum evvela
selam ver sonrasında imama
ezan sesini işittinmiydi
tutup kıçını gir saunaya
benim gibisine rakı içmek bile helaldir
ala vere gide gele bu piyasada
sandımdı sırtımdaki demirden bir semerdir
geç bunları diyorum evvela
selam ver sonrasında imama
ezan sesini işittinmiydi
tutup kıçını gir saunaya
etnik
dantelli.
dedimdi ona
Geçende açtı yine mevzuu
pek çok konuşduyduk üzerinde oysa
takılıp düştü bir noktaya hemen
"neden" dedim "ulan hıdır neden"?
Hadi kedini düşünmedin
üstelik kuşunu da yemsiz ettin
işimdeyim gücümde e be hıdır
yoksa gözlerin yeşil miydi senin?
pek çok konuşduyduk üzerinde oysa
takılıp düştü bir noktaya hemen
"neden" dedim "ulan hıdır neden"?
Hadi kedini düşünmedin
üstelik kuşunu da yemsiz ettin
işimdeyim gücümde e be hıdır
yoksa gözlerin yeşil miydi senin?
13 Ocak 2008 Pazar
dengesiz düşler
2 kere değdin, gördüm.
rambo
23 nisan sabahı
haddimin kısa devresiydin zaman zaman
halı püsküllerini de düzeltmezdin hiç
azımsanamaz olmuştu paranoyak sanrıların
ve yoğurt kapların
gittin..
iyi oldu be hacı
küs olabilirdik nanelere sabahları
balkonda parmak kadar toz olsaydı
giderdi ismail bayram temizliğine
ama kış geldi..
borsa düştü..
tutunamadı ismail
halı püsküllerini de düzeltmezdin hiç
azımsanamaz olmuştu paranoyak sanrıların
ve yoğurt kapların
gittin..
iyi oldu be hacı
küs olabilirdik nanelere sabahları
balkonda parmak kadar toz olsaydı
giderdi ismail bayram temizliğine
ama kış geldi..
borsa düştü..
tutunamadı ismail
çürük diş
erken uyanırım bazıları sabah
derken, katırla çıkarım yola
sığır mıyız ki tepelim onca yükü
hiç vermeden bir kere bile mola
hacı kovmaz beni elbet
gelmişim, yaşarım burda gurbet
elimden gelirken de bunca iş
anacığım dönmem gayrı, hakkını helal et
derken, katırla çıkarım yola
sığır mıyız ki tepelim onca yükü
hiç vermeden bir kere bile mola
hacı kovmaz beni elbet
gelmişim, yaşarım burda gurbet
elimden gelirken de bunca iş
anacığım dönmem gayrı, hakkını helal et
gel de gitme
bir elim diğer elimin içinde
azgıçlarım bir kulaç açık.
akıntıya takılan kulaklarım
denizine susamışın izinde
yüzme bilmez gözlerim,
açılamam, sebep ondandır.
bilmiyorsan, bilene sor
bilesin, cehaletin bundandır
azgıçlarım bir kulaç açık.
akıntıya takılan kulaklarım
denizine susamışın izinde
yüzme bilmez gözlerim,
açılamam, sebep ondandır.
bilmiyorsan, bilene sor
bilesin, cehaletin bundandır
nalan
nükhet kadar duruydun eskiden
neden akrepleştin nalan?
bir nefes çeksem yine teninden
ama yapamam ki bak geliyor baban
sehpadaki tozlara bakıyorum nalan
pervasızlar sen gibi
üflesem uçuşmaz da bunlar
üşengeçler sen gibi
aşık caner der ki
tülin evlen benimle
nalan geldi aklıma
onun aklı mikimde
neden akrepleştin nalan?
bir nefes çeksem yine teninden
ama yapamam ki bak geliyor baban
sehpadaki tozlara bakıyorum nalan
pervasızlar sen gibi
üflesem uçuşmaz da bunlar
üşengeçler sen gibi
aşık caner der ki
tülin evlen benimle
nalan geldi aklıma
onun aklı mikimde
hidrojensiyanit gibi
das arabesque
ayrılıklar arabesk
birleşmeler bi o kadar doom muş
yalanlar gerçek
hayaller folloş olmuş
şu chaotic dünyada..
birleşmeler bi o kadar doom muş
yalanlar gerçek
hayaller folloş olmuş
şu chaotic dünyada..
formaldehit kanser yapar
günlerden cumaydı kapıcı geldiğinde
sen yoktun o zaman aydat topluyomuş
ayda kaç kere oldun ki zaten bu evde
aydatları ben verdim hep insana çok koyuyomuş
hazmedemedi tebessümlerim çorap kokusunu
geceye yayılırken yalan piskoposlar
oysa ne hoştu buhranların siyahta
süzülürken boğazdan pekin ördekleri
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)